
29 Ocak 2011 Cumartesi
Liverpool'a Doğru

Aynı Hikayeler !

Hagi'nin bir kadro galibiyet aldıktan sonra ısıtıp tekrar önümüze koyması sıktı artık. Kazım ileride oynuyor hala. Santraforumuz olduğu halde kanat oyuncusunu neden ileri uçta oynatır Hagi anlamam. Ayrıca ortasaha da Ayhan'ın olması büyük bir problemdi ki, hala a2 takımında ben burdayım diyen Cumhur'u oynatmıyor hocamız. Culio ve Yekta dışında Ayhan olunca derme çatma ortasaha oluyor malesef. Stoper sorunu bu maçta da vardı ki Cana ön libero oynasa Gökhan zan büyük tehlike olur maçta 5-6 gol görürdük kalede. Neill'sizlik sen nelere kadirsin...
Son söz olarak malesef elindeki kadroyla en iyisini yapan Eric Gerets'i çok özledim. Ha Lucescu da olur ona da özlemedim değil.
28 Ocak 2011 Cuma
Ziraat Türkiye Kupası'nda Eşleşmeler

Beşiktaş - Gaziantep Büyükşehir Belediyespor
Gaziantepspor - Galatasaray
İstanbul Büyükşehir Belediyespor - Kasımpaşa
Gençlerbirliği - Bucaspor
Yarı Finaller:
Beşiktaş - Gaziantep B.B / Gaziantepspor - Galatasaray
İstanbul B.B. - Kasımpaşa / Gençlerbirliği - Bucaspor
İlk maçlar 2 Şubat 2011'den itibaren başlıyacakmış. Rövanşlar ise 2 Mart 2011'den itibaren yapılacakmış.
20 Ocak 2011 Perşembe
Yekta Galatasaray'da



18 Ocak 2011 Salı
Yeni Fransa Forması
13 Ocak 2011 Perşembe
Irkçı Okan B.

10 Ocak 2011 Pazartesi
Maç Katili Webb

Olaylar bununla da kalmadı. Babel twitter hesabına yazdıkları yüzünden F.A hakkında soruşturma başlattı. Anlıcağınız Webb baya bir can yaktı dün. Karısını da bir kez daha haklı çıkardı. Sahadaki 22 kişiyi değil 1 kişiyi de olsa idare edemez bu hakem.
8 Ocak 2011 Cumartesi
FA Cup Süprizlerle Doludur.

Bugünki Leeds-Arsenal maçının hayal kırıklıklarından birisi de Arshavin oldu. İleride Bendtner ile iyi anlaşamadılar en sonunda taraftar 55. dk dan sonra çıldırmaya başladı ki Bendtner'e ayak uydurdu Andrei.

Szczeny, bugün müthiş bir kurtarış yaptı ki bu haftaya damgasını vurabilir. Resimdeki sarışın arkadaş Becchio'nun topunda iyi bir reflex ile topu kurtarıp maçın kaderini çizenlerden birisi oldu. Bu arada Kasper Schmeichel da bu maçta Denilson'un şutunda babasını aratmayacak bir refleks gösterdi ve Arsenal'in Leeds'in FA cup rüyalarına Emirates'de son vermesini önledi.
Chamakh da sahanın silik oyuncularından birisiydi yerini Theo Walcott'a bıraktı. Ve Walcott maçın kaptan Cesc ile birlikte dönüm noktası oldu. İlk pozisyonda beceriksiz Bendtner ofsaytta olduğu için verilmeyen penaltı(?) ve sonrasında da kazandığı penaltıysa maçın Elland Road'a gitmesinde en büyük payı olan oyuncuydu. Maç boyunca Arsenal sürekli yüklendi Leeds ise kapalı kutuydu ve 54'te Denilson'un beceriksizliği yüzünden Arsenal az kalsın FA Cup'tan oluyordu. Sürekli baskın oynayan takımda Djourou müthiş bir performans sergiledi ve Vermaelen ile iyi bir ikili olacağını gösterdi. Squillaci ise normal sıradan bir stoper rolündeydi. Leeds'te ise Sanchez Watt , Becchio , Gradel ve Snodgrass gayet iyi bir performans gösterdiler. Takım halinde defansta ve atakta çok iyi anlaşan takımda Simon Grayson'ın yaptığı devrim nitelikli çalışmaların bir bir oturduğunu gördüm. Bu gelişim Leeds'i eski günlerine taşıyacak gibi gözüküyor. Ama asıl soru Elland Road'da kim gülecek
Ve Gitti...

7 Ocak 2011 Cuma
Efes Pilsen'in Faydaları

Efes Pilsen 1976 yılında Kadıköyspor'un devralınmasıyla kurulmuş bir basketbol takımıdır. 76-77 İstanbul Ligi, 77-78 2. lig, 78-79 1. deplasman ligi derken 1. Lig'e çıkmış , Koraç kupasında bir şampiyonluk onlarca başarı elde etmiş güzide bir basketbol takımıdır. Bu takımın yakaladığı başarıyı bırakın Galtasaray CC'u ve ya Beşiktaş CT'yı ezeli rakibi Fenerbahçe Ülker bile yakalayamamıştır.
Şimdi bu takım kapatılmak üzere ya da ismi değiştirilmek zorunda. Litvanya Milli Takımı'nın şampiyonadaki forma sponsorunu bilen bilir. İşte Efes de türk basketboluna böyle bir katkı yapmış takımdır ki Avrupa'da ismi en çok dile gelen basket takımıdır. Efes basketbolu geçtim A Millilere ve futbola da katkısı ççok büyüktür ki bugün o katkının yarısını Ülker yapmamaktadır. E Ülker geride kalınca çıkan yasa direk yüzlerine güldü ki, insanın aklına Efes deyince bira basket deyince de Efes gelir.
Bu takımın kapatılması demek, Ülker'in dolayısıyla devletin Efes'e attığı bir çelme olacak ki Ülker basketbolu ileriye değil geriye götürebilecek bir kapasitede şahsımca. Efes'in kapatılması demek basketbolu engellemek demek. Efes'in kapatılması demek gençleri gerçekten de biraya itmek demek.
Peki bu durum devletimizi bağlar mı ? Onlara sormak lazım ...
Not: Ülker derken kastım şirket olan Ülker'dir Fenerbahçe Ülker ile alakası yoktur.
6 Ocak 2011 Perşembe
Bir Cem Sultan Hikayesi ..

5 Ocak 2011 Çarşamba
Colin Kazım Galatasaray'da

Aslında belli olan bir transferdi bu. Türk futbolunun "Gascoigne"i Kazım kampa katıldı.Fener'de iken verdiği sex partileri, dövme partileri, alemleri haber olan oyuncu bakalım bizde nasıl bir oyuncu kimliğine bürünecek. Aslında Kazım iyi oyuncudur süratlidir , tekniği mükemmeldir ve Kazım'ın sahip olduğu kalıp ve kuvvet şuan ülkemizde bir tek kanat oyuncusu olarak Quaresma'da vardır. Ama disiplinsizliği ile medyanın takibinden düşmeyen , İstinye Park'ı sürekli tavaf eden bu oyuncu artık 80 numarayı giyecek. Aslında hiç umutlu değilim ki bu adam disiplinsizlikten geldi bu takıma ve tüm taraftarlar ayaklandı. Geçen gün Sky Sports'a verdiği demeçteki "içki içmiyorum" sözleri de bundan dolayı olsa gerek. Kötü bir transfer olabilir disiplinsizlik yüzünden ama kanat takviyesi için ise çok iyi bir transfer.
Umarım adam gibi futbol oynar evine kapanır da bizi de haksız çıkarır inşallah.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)